Duygu Yaşam
Dünkü yazımda İstanbul Bienalinin gümlediği konusunda bir iddiaya yer vermiştim ve bienali gezmiş olan bir çok sanat sever ve sanat konusunda fikirlerine güvendiğimiz uzmanların görüşlerini değerlendirmiş oldum.
Bugünkü yazımda bienali değil, International Art İstanbul sanat fuarını ele alıyorum.
Sophia Pompery
Sayın Doğan Paksoy ülkemizde görsel sanatlara onlarca yıldır emek vermiş ve halen de vermekte olan bir sanat duayenidir, fikirlerine de her zaman değer veririz. Bu fuarın şimdiye kadar İstanbul’da yapılmış olan sanat fuarlarından daha iyi olduğunu sadece Sayın Doğan Paksoy değil, fuarı gezen hemen herkes söylüyor. Haliç Kongre merkezi gerçekten bir sanat fuarı için güzel bir mekan ve güzel de düzenlenmiş. Katılımcı galeriler de mükemmel fakat tek eleştireceğimiz konu, fuarda sanat adına çok şaşırtıcı bir çalışma görmediğimizdir.
Salzburg- Vienna MAM galeri
Bunu da şöyle değerlendirmek mümkün: çağdaş sanat kavramı ile birlikte geleneksel sanatların geri plana atılmaya çalışılması ve her türlü malzemenin çağdaş sanat adına değerlendirilmesi ile yaratılan karmaşa, tuval sanatının yenilgiyi kabul edememesi, galerilerin daha çok tuval sanatından kazanç sağlayabilmeleri, çağdaş sanatın ortaya koymuş olduğu savaşta, pek de kolay galip gelemeyeceği sinyalini de vermektedir…
Galeri Nachst St. Stephan, Herbert Brandl
Süslü cümlelerle, çağdaş sanat adına yapılmış olan çalışmaları çok önemliymiş gibi gösterme çabaları, okuduklarını anlayamayan insanların anlamış gibi gözükmeleri, bugüne kadar adları güvenilir olarak gösterilen, örneğin Marlbrough gibi bir Amerikan galerisinin para kazanma uğruna sanatı geri plana atabilmesi, bir Saatchi galerinin Damien Hirst gibi, yaptıkları şaibeler yaratan bir sanatçıyı sanatın ilahı gibi sunması, çağdaş sanat safsatası ile dünya görsel sanatlar piyasasının artık bir AVM gibi sanat pazarlamaya soyunduğunu, gerçekten sanat olanın ise envanterlerden çıkarıldığını gösteriyor.
Fuarda yer alan Damien Hirst çalışması acaba size neyi hatırlatıyor veya kimi?
Bu durumda şu fuar iyi, bu müzayede daha iyi demenin bir faydası yoktur. Görsel sanatlar adına mutlaka gerçek sanatın değerlendirmesinin yapılması, sahtecilerin, kopyacıların, rantçıların ve uydurukçuların bu piyasadan yok edilmesi ancak bu sanatı kurtarabilir. Yoksa at izi it izine karışmıştır ve gerçekten sanat yapabilmek adına çaba harcayanlar harcanır gider ve ortada sanat adına bir önem de kalmaz.
Galeri Wendi Norris San Francisco – Molly Stroud ve Melissa Bernabel
Fuarı gezdikten sonra şu soruyu kendime sordum: tuval bitti diyenler acaba çağdaş sanat adına kağıda yönelenler için çağdaş sanat mı yaptıklarını söylüyorlar. Bir yabancı galericiye duvara tutturulmuş A4 boyutundaki çalışmaları göstererek, “Bunları satın alanlar nasıl saklıyorlar” diye sorduğumda bana, “çerçeve yaptırıp veriyoruz” dedi… O zaman tuvalin günahı neydi ki?
Neyse, gelelim fuara, bir İspanyol asıllı sanatçının yaptığı parçalanmış avize ve kargalar çalışması fuarın göze çarpan tek orijinal işiydi. Salzburg- Vienna MAM galerinin standında görebilirsiniz.
Avusturya’dan Galeri Nachst St. Stephan, Herbert Brandl adındaki sanatçının tuval çalışmalarıyla, fuarda sadece tuval sergileyen galeri olarak göze çarpıyor.
Arabistan’ın Cidde’de geçen yıl açılmış olan tek galerisi, International Art İstanbul’da ilginç çalışmalar ile yerini aldı. Çağdaş çalışmalara yer verilen galeri bu alanda Arap sanatçılarında var olduğunu belirliyor.
Amerika’nın San Francisco kentinden fuara katılan Gallery Wendi Norris, fuardaki yöneticileri Molly Stroud ve Melissa Bernabei’nin belirtiğine göre, Amerikan sanat marketinde düzelme başladı. Belki Marlbrough gibi dar boğazda olan galeriler rahata kavuşur da, gerçek sanatla tekrar haşir neşir olurlar…
Fuarda Paris’den Galeri Dix9 da Sophia Pompery’nin çalışmaları ilginç Atatürk serisinin hepsinin satılmış olması, hem de bir Türk koleksiyoncuya sevindirici… Aynı zamanda Atina’dan Kalfayan galeri, Emmanouil Bitsakis’in Atatürk çalışmasına standında yer vermiş. Çalışma Atatürk’ün kurmuş olduğu cumhuriyeti harf inkilabı ile yorumlarken, çocuklara vermiş olduğu geleceği de vurguluyor.
Fuarda yer alan Türk galerilerinden Galeri Mana, yabancı izleyicilerin de odak noktasıydı.
Fuar ile ilgili olarak söyleyeceğimiz son söz: Fuar alanı 10 üzerinden 10, katılımcı Türk galerileri 10 üzerinden 8 (fuarın yapısına göre doğru seçim yapılmış), yabancı galeriler 10 üzerinden 8 puan.
Genel olarak sanat adına yaptığımız değerlendirmede, International Art İstanbul 10 üzerinden 6 puan.
Sanat sever herkesin gidip görmesi gereken bir fuar. Çünkü görsel sanatların nereye doğru yol almakta olduğunu, bu fuar çok güzel ortaya koymaktadır.
FUARDAN ÇEŞİTLİ GÖRÜNTÜLER