Tekin Akkoç

Face Book ortamında  ünlü sanatçılarımızdan Ali Raşit Karakılıç, bir Çekoslovak seramikçinin işlerini paylaştı ve  o paylaşımdan ilham alarak aşağıdaki yazıyı kaleme aldım.

Untitled-1

Çağdaş sanatı bazıları çöplük zannediyor hala… Yahu onlarca yıldır yapılmış şeyleri yeniden pişirip  önümüze sermeye ne gerek var ki…  Şimdi bu seramiklere bakıyorum gözümün önüne bir sürü başka sanatçıların da çalışmaları geliyor, hepsi de üç aşağı beş yukarı aynı şeyler… Kim kimi kandırıyor anlamsız. Çağdaş sanatın genç yetenekleri diye bize bir yığın çöpler sunuluyor… Peki görsel sanatlarda  süper yetenekler süper işler üretiyor duysa, bizler bugüne kadar neden uyuduk ki. Yani  okulu bitirir bitirmez ün yapabiliyor ise genç yeteneğimiz, o zaman okula ne gerek var ki? Aynı şeyleri bir yıl kurs görse, fazlasıyla elde edebilir ve erkenden sanat hayatının profesyoneline de atılır…

1_artistJoanaVasconcelos-e1329735799813 Joana Vasconcelos

Görsel sanatlarda ün yapmak bugünkü kadar hiç kolay olmamıştı: aileden zengin olanlar ve sosyetede gözükenler, şaşaalı galerilerde yer alma şansı elde edenler arkalarına bir de PR şirketi aldılar mı ver yansın ediyorlar sanat piyasasına…

Internet’i iyi tarayabilenler, eski versiyon sanatçıların uzak kaldığı Internet ortamından bir şeyler kopararak, aynen bir Kayseri fıkrasında olduğu gibi, eşeği boyayarak istedikleri gibi de pazarlayabiliyorlar. Eğitimsiz, deneyimsiz galericim de yeni bir şey bulmuş gibi genç sanatçıma ilgi duyduğu an, koleksiyonerler çevresine de ayaklı gazeteler haberleri uçurmaya başlar, “Yeni bir isim var çok iyi yatırım” şeklinde.

tran-nguyen-art Tran Nguyen

Yarına ne kalacak neler yok olacak. Ne çöp ne çöp değil. Veya kim dürüstçe sanatını icra ediyor, kimler  tırtıklayıcı bunu saptayabilmek için elbette zamana ihtiyaç vardır ve o zaman gelene kadar da sanat marketinde al gülüm ver gülüm satışları sürecek ve belki de birileri kaybederken, birileri de  gerekli olanlara yöneldikleri için kafalarını sağlam tutacaklardır. Çünkü sanat yatırımında yanılanlar bir gün kafalarını duvarlara vurarak, akıl kaybına uğrayabilirler…

Screw-portrait-art-Andrew-Myers04 Andrew Myers

Görsel sanatlarda fabrikasyon üretim, fotokopi makinesinde kopyalar üretmeyle eş değerdedir. Sadece sanatçının kopya işe attığı imza, o ismi temsil etmektedir ki, bunu da bir kart postala atılmış imza gibi düşünmek yerinde olur. İmzalanmış posta kartı o kartta ki fotoğrafa bir anlam kazandırır ve bir değeri vardır. Özgün baskı bir sanat eseri,  basımın sayısına göre değerlendirilir ve hiçbir zaman orijinal ile aynı değerde olamaz…

Bugün emirlerinde onlarca ressamlar çalıştıran sanatçılar, üretilen eserlerine, o eser üzerinde çalışanların emeklerini, harcadıkları saati ve malzeme giderini koyarak, ayrıca karlarını da ekleyebilirler.

Sanatçım yanında çalışanlara “Internetten bir görsel bulun ve şuraya koyun boyayın” falan gibi direktifler vererek ortaya bir eser çıkarttırıyor. Tıpkı bir fabrikadaki tasarımcının yaptığını yapıyor. Fakat düşündüğü şeyi, çalışanlar emek vererek yapıyor. Belki de o sanatçı o an düşündüğünü ne yapacak sabra nede yeteneğe sahip değildir. Başkalarının yetenekleri üzerinden para kazanmaya çalışan bir iş veren gibidir. Bu durumda o kişiye sanatçı diyebilir miyiz ki…

Matthiasdottir_Skardsheidin_c_19850 Matthiasdottir Skardsheidin

Fabrikalarda nasıl ki kalite kontrol şefi ortaya çıkarılan ürüne bakarak hatasızdır diye imza atıyorsa, sanatçım da emrindeki çalışanlara yaptırdığı esere, sadece imza atarak kendi atölyesinden çıkmış olduğunu tasdik etmiş oluyor. Bu durumda o esere o sanatçının kendi ürettiği demek doğru olur mu?

Damien Hirst’de aynısını yapıyor başkaları da fakat Kostabi ile başlayan bu moda zamanında alay konusu edilirken, ne oldu da bugün sanat piyasasında değer bulmaya başladı. Acaba kapitalizmin sürekli kazanç arttırma kaygısından kaynaklanmış olmasın. Çünkü bir sanatçının ömrü boyunca üretebileceği eser sayısı neredeyse bellidir ve o oranda da mesleğinden kazanç elde eder. Yeteneğine göre de ürettiği eserler değer bulur. İlle de bir görsel sanatçı milyon dolarlar elde edeyim diye bir kaygıya düşerse yaptığı sanat olmaz sadece kandırmacadır. Çünkü sanatçının eserinin milyon dolarlar etmeye başlaması yıllar ile orantılıdır. Oysa benim sanatçım kendi eserine , “benim bu eserim bir buçuk milyon dolar” diyerek bir sansasyon yaratıyor ve medyamız da balıklama atlayarak haberi kullanıyor. Ve birileri de sanatın S’sinden bile anlamadığı halde  o tür bir esere o parayı verip aldığını gösteriyor fakat, arada neler dönüyor kimsenin haberi yok…

80_2738_ph_web

Sanatı meta haline sokan, sanatçıyı da tüccar ilan eden bugünkü sözde çağdaş sanatımız, yarınlarda nasıl eleştirilir yaşayanlar görecektir. Fakat şu bilinmelidir ki, hırsızın, arsızın ve utanmazın foyası er geç ortaya çıkıyor ve hak ettiği değersizliği de yaşayabiliyor…

Dünya sanatından bir inek ve üzerinde imaj çalışması

Dünya sanatından bir inek ve üzerinde imaj çalışması

Sanatçının kara para aklamaya alet edilmesi kadar rezil bir şey olamaz çünkü, sanat o kadar kirletilecek bir kavram değildir.